KON-OR Web Sitesinde;Dernek yönetimince yayınlanan ancak eleştiriler üzerine,yine Dernek yönetimince apar topar yayından kaldırılan yazı.

13.02.2009

BÜLTEN 12



Sevgili Üyemiz

Zor günlerin yaşandığı bir dönemdeyiz. Mart’taki yerel seçimlerde Yukarı Vice’den İdris Melek bağımsız olarak ve Akp’den Hemşin Hala deresi, Güroluk Köyünden İlker Sarı ilçemizin Belediye Başkanlığı için yarışacak. Şimdiden her ikisine de başarılar diliyor, Çamlıhemşin için en hayırlı sonucu getirecek bir seçim olmasını diliyoruz.

2008 yılını dernekçilik faaliyetleri açısından alnımızın akıyla bitirdik. Nice emeklerle oluşturduğumuz kaynaklarla 260.000.-TL’lik iş yaptık. Sponsorlarımızı önceki Bültenlerde duyurduğumuz için yeniden belirtmiyor, kendilerine tekrar, tekrar şükranlarımızı sunuyoruz.

Derneğimizin 2009 yılı, ülke gündemiyle doğrudan ilişkili olarak gelişecek. Eğer, finansal ve sosyal açıdan istikrarlı günler gelirse, elbette gerek tek tek birey olarak, gerekse hemşehriler olarak yeni kaynaklara ulaşır, yeni işler başarabiliriz.Biliyorsunuz, olağan Genel Kurulumuzu yaptık. bir grup üyemiz mevcut yönetime eleştirilerini getirdi, yönetime talip oldu ve seçilirlerse yapmak istediklerini anlattı. Bu tabii ki çok sevindirici bir durum çünkü sevgiyle yapılsa da oldukça zaman alıcı ve stresli bu işlere genellikle pek talip çıkmaz.Neticede, başladığı işleri bitirebilmek için devam etmek isteyen mevcut yönetim oy çokluğu ile görevini sürdürüyor. Toplantıya katılan herkese ve yönetime talip olan arkadaşlarımıza böyle demokratik ve çağdaş bir kurul yaşanmasını sağladıkları için teşekkür ederiz.

Bu yıl da Programımızın birinci önceliği henüz 1/3 ünü bitirdiğimiz Karedoğ Kültür Konuk Evimizin tamamlamak olacak. Ancak herkesin bildiği üzere, nice fedakarlıklarla bu güne getirdiğimiz; bittiğinde gurur duyacağımız daha nice işlere öncülük yapacağına inandığımız; “altın yumurtlayan tavuk” misali yöremize maddi ve manevi değer katacak bu projeyi YALNIZCA para buldukça ilerletebiliyoruz. Pokut’ta yatırım yapmadığımız, ya da kanunlara müdahale etmediğimiz için eleştiriliyoruz. Bazen, elimizin kolumuzun uzanamayacağı yer yoktur, istenirse bir telefonla iş biter şeklinde düşüncelere sanılara kapılıyoruz. Oysa bazen bir üyenin aidatı basit bir işi takip etmek için gereken telefon görüşmelerine bile yetmeyebiliyor. Paranın ve insan kaynaklarının çok sınırlı olduğu durumlarda yapılacak işleri bir öncelik sırasına koymaya mecburuz. Ancak, tabii ki tüm üyelerimiz, yönetimde bizzat bulunmasalar da herhangi bir projeyi uğraşıp ortaya çıkarabilir. YÖREMİZE FAYDALI OLACAK VE ÜYELERİMİZİN, KÖYLÜLERİMİZİN ONAYLADIĞI HER GÜZEL ÇABAYI ALKIŞLAR, PARASAL OLMASA DA ELİMİZDEN GELEN DESTEĞİ VERİRİZ. Zaman birlik, beraberlik ve sınırlı kaynakları dikkatle kullanma zamanı.

Gelelim cemiyet haberlerine…

• Bir kaybımız var.Yusuf-Gülseven Şişman çiftinin kayınvalide ve anneleri Ümmügül Çakır vefat etti. Aileye sabır ve baş-sağlığı dileriz.

• Geçen Bülten, Neriman Yücel’in “Arı katliamı” olayını duyurmuştuk. Bu kere tam bir görünmez kaza haberi geldi. Fethi Yücel abimiz, önce damdan düşmüş. Ancak taburcu olduktan sonra yeniden hastanelik olmuş . Bir kırık yetmiyormuş gibi bir de beyin ameliyatı.Şimdi iyi maşallah!!! Eski toprak olduğundan, dimdik ayakta ve geçmiş olsun ziyaretlerini bekliyor. Allah Fethi Abimize bir daha böyle kaza-bela göstermesin inşallah!!!!
• Boğaziçi-Tumaslı’dan Yalçın Gülas Makrevis Tikbağançlardan Osman-Emine Hemşindereli’nin kızları Seher’le nişanlandı. Genç çifte mutluluklar diliyor, Allah tamamına erdirsin diyoruz.
• İzmirli üyelerimizden Karina ve Yusuf Gülay’ın ikinci evlatları dünyaya gelmiş Hoşgeldin Aras bebek! Allah mürüvvetini göstersin diyor, anneyi, babayı, dedeleri, nineleri kutluyor, aradan kafayı uzatıp “madem nehir adı verecektiniz çocuğa, niye “Furtuna” koymadınız “ diye hoşgörülerine sığınıp bir öneri getiriyoruz.. BUNA OLMAZSA 3. YE DE OLABİLİR!!!!

• Yine bir “Hacal” haberi! Namık Yücel ağabeyimiz 8 Mart 2009’da Ankara Çağdaş Sanatlar Galerisinde “Ahşap Heykel Sergisini” açıyor (Barçın’ın yeteneğini kimden aldığı belli.) Namık Abimizi kutluyor, dana nice sergiler açması dileği ile, eline, gözüne sağlık diyoruz. İnşallah, bir gün Kültür-Konuk Evimizin bir köşesinde de ürettiğin objeleri sergileme imkanımız olur.
• Son haberimiz İstanbul’dan. Sıkı durun.Tarakçı ve İçanç Ayten ve merhum Cemil Okumuş’un oğulları Salim Okumuş’un kızı Evre Başak Okumuş, tekstil konusunda, 20 üniversiteden 625 desenin katıldığı bir yarışmada birinci oldu! Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü öğrencisi Evre Başak ödülü kaptığı gibi, İtalya’nın Milano kentinde “S.Internazionela Del Mobile Milano” adlı çok önemli bir fuara da katılma hakkı kazandı. Nasıl ama? Gel de bu güzel kızın resmini koyma!



Esen Kalın efendim.

Ç.H.Kon-Or Derneği

ELEŞTİRİ -1-

Bu yazıyı Derneğimizin bu mesaj sayfalarında yazmış olmayı tercih ederdim ancak kalıcılığı olmayan (Hafızası 'hiçbir web sitesinde görülemeyecek şekilde' olmayan) admin'in aklına geldiğinde kişilerin emeğini gayretini hiçe sayarak, yazılarını sildiği bir web sitesinde yazı yazmak,en azından emeğe saygı adına doğru olmayacaktı

BÜLTEN adlı yazıyı bu sayfalarda okudunuz.

Dernek imzalı olan ancak, kimin kaleminden çıktığı ( insanları; damdan düşüren veya çöldeki gölde boğan tarz yazıları ve konuşmaları ile ünlü bizce malüm şahsın, herzamanki BÜLTEN' lerinin bir örneğini sergilerken her ne hikmetse ORTAN KÖYÜ' n den hiç haber olmaması ilginç değilmi ? Bu yönetim kurulunda ORTAN KÖYÜ'n den kimse varmi bilmiyorum (!) Hiç değilse Derneğin ( Ortan) adına saygı gösterme asgarisinde bile olsa, bir cümlelik sevinç veya üzüntü haberi konulmalıydı.

BÜLTEN'de yer vermediğiniz; yakın zamanda kaybettiğimiz , büyüğümüz,anısına saygı duyduğum, Gülaboğlu Ailesinin (Emiller) son en yaşlısı olan (merhume) Firdevs GÜLTAN' ı (Bulvar Palas'ın sahiplerinden Ahmet GÜLTAN'ın eşi) Rahmetle yad ediyorum.


Sevgilerimle

Necip GÜLAY

ELEŞTİRİ -2- kon-or'dan alıntıdır

Yazan: Metin Gültan on 02/21/09

Unutkanlık

Necip abinin söylediklerine katılıyorum.

Firdevs anne gibi birisinin unutulması, diğer haber niteliği taşıyan konuların yanında affedilemez bir hatadır. Bir konu ya tam yapılır yada yapılmaz. Unutmanın özrü olmaz.
Bunun dışında Bülten içerisinde yer alan bir iki konuyada takılmadım dersem yalan olur.
Biz ortanlıların bu derneğe üye olmasındaki en büyük sebep, Pokut yaylasında ortak görüşümüzü bildiriyor olmamız gerekliliğiydi. Okul projesi devreye girdikten sonra bırakın pokutu, okulun dışında başka hiç bir proje kalmamış ve dernek "Okul yaşatma yürütme ve geliştirme derneği" sıfatına girmiştir. Her ne kadar Bülten içinde yer alan "YÖREMİZE FAYDALI OLACAK VE ÜYELERİMİZİN, KÖYLÜLERİMİZİN ONAYLADIĞI HER GÜZEL ÇABAYI ALKIŞLAR, PARASAL OLMASA DA ELİMİZDEN GELEN DESTEĞİ VERİRİZ. " sözleri söyleniyor olsada, Bu sözlerin Pokutta yürütülen Horon evi projesiyle pek bağdaşmadığınıda bizzat yaşamış bulunuyoruz. Hatta bazı arkadaşlarımızda okul varken niye milletin parasını buraya çekiyorsunuz diye (fırçalarını yemiş bulunmaktadırlar.
Bu bağlamda ya derneği bir okul derneği hüviyetine çevirmenizi, ki ileriye dönük bence çok ihtiyacınız olacaktır, veya seri olarak başka projelerede yönelmenizi öneririm.
Bu şekli ile derneğin üyesi olmamın benim için hiç bir anlamı yoktur.
Bilgilerinize

Metin Gültan

ELEŞTİRİ -3- kon-or'dan alıntıdır

TEHLİKELİ SİNYALLER (!!!)

Bazen şöyle düşünmekteyim: Acaba derneğimizin neden hiç sesi çıkmıyor? Derneğimizin internet sitesinde zaman zaman çeşitli eleştiriler olmasına rağmen, dernek yetkilileri hiçbir eleştiriye cevap vermezler. Hep düşünürüm: Neden? Hepsi eğitimli insanlar. Acaba çok sessiz ve derinden bir çalışma içindeler mi? Yoksa, şöyle mi düşünüyorlar: “Biz değil, yaptıklarımız ve icraatlarımız konuşur”.

Bildiğiniz gibi derneğimizin seçimleri olalı 1 ay oldu. Daha önceki yönetimde bulunan arkadaşlarımız 3. kez derneği yönetme hakkına sahip oldular. Bunun için kendilerine başarılar da diledik. Ama icraatlar ve başarılar, temennilerle ve yalnızca başarı dilemekle olmuyor. İletişim çağında yaşamaktayız. Teknolojinin bize sunduğu fırsatları kullanmalıyız. Evet, yeni bir yönetim kurulu seçimi yapıldı ve yeni bir dönem açıldı. Peki kim hangi göreve geldi? Önümüzdeki dönem için ne gibi bir programları var? Bunlardan kimsenin haberi yok. Bu sessizlik, bu gizlilik neden? Bizim derneğimiz yeraltı örgütü değil. Yapılan işler, gerek Ankara’da “Lokal”deki panoya gerekse köyde muhtarlıktaki panoya asılmalıdır. Ve ayrıca çağımızın en büyük gereksinimlerinden biri olan sahip olduğumuz bu sitede de yayınlanmalıdır. Ama, zannedersem Yönetim Kurulu’nun dışında kimse ne yapıldığından haberdar değil. Derneğin çatısı altında bulunan 3 köyden yaklaşık 1500 kişiyi bilgilendirmek sizin göreviniz. Bu insanlar derneğe üye olmayabilir, kurula katılmayabilir ama siz bu insanları aynı zamanda bilgilendirmekle görevli olan temsilcilerisiniz. Bu site düşündüğünüz kadar basit bir site değil. Her ne kadar mesaj bölümüne yazı yazmıyor olsalar da siteyi takip eden birçok insanımız var. Vatandaş ile Dernek Yönetimi arasında yeterli bir iletişim yok!!! Diyalog yok!!! Seçimi kazanmış olmakla bu işler olmuyor maalesef. Milleti kucaklamak mecburiyetindesiniz. Halka inip halkla diyalog kurmak gibi bir mecburiyetiz var. Senede bir defa Dernek Gecesi yapmakla olmuyor bu işler.

Yazıma başlık olarak “Tehlikeli Sinyaller” başlığını seçtim. Acaba Neden??? Birkaç yazı önce yine bu siteye bir yazı yazıp başka bir gurubun da Dernek Yönetimi’ne talip olduğunu, seçimden önce 2 gurubun bir araya gelerek çalışabilecek insanlarla bir Yönetim Kurulu oluşturup derneğe yeni bir heyecan verilmesi gerektiğini, taze kanlara ihtiyacımız olduğunu yazmıştım ve bu temennilerimi dile getirmiştim. Tabii ki kimse bizim temennilerimizi kabul etmek zorunda değil. En azından “Bu adam ne diyor, neden böyle diyor?” diye birkaç dakika düşünmekte fayda vardır diye düşünmekteyim. Evet kısa bir zaman önce biz bunları temenni ettik. Peki neden diye sorarsanız: 8 kişinin olduğu Yönetim Kurulu’nda 2,5 kişinin çalıştığını, bunun böyle gitmeyeceğini, rahatsızlıkların ve eleştirilerin dozunun artacağını hissetmiştim. Son zamanlara kadar aday olmayacağını açıklayan ve aday arayan yönetimin NECİP GÜLAY aday oldu diye tekrar yönetime talip olmasını bir hizmet yarışı olarak değerlendiremiyorum. Ben TARAFım…Daha doğrusu biz taraf olmalıyız. Kimin tarafıyız? Tabii ki derneğimizi daha iyi noktalara taşıyacak olanların tarafıyız. Bu insanları her zaman alkışlarız ve her zaman yanlarında oluruz. Şahsen ben artık bu yönetimden ümidimi yitirmek üzereyim. İnşallah beni yanıltırlar.

Liderlik farklı ve zor bir iştir. Herkesi kucaklamak gibi bir mecburiyeti doğurur. Derneği yönetenler herkesi kucaklamak durumundadırlar. Bir örnek vermek isterim: GÜLTAN ailesinin epey zamandır o veya bu sebepten dolayı dernek ile ilişkileri soğuktur. Haklıdırlar veya haksızdırlar. Onu tartışmıyoruz. Dernek Başkanı bu konuya eğilmeli ve bu sorunu aşmalıdır. Bu aile Ortan’ın değil, Hemşin’in en saygıdeğer ailelerinden biridir. Her türlü etkinliğe katılan, yardımlarını esirgemeyen (Örnek vermek gerekirse; Ortan Köyü’nün yaptığı Pokut Horan Yeri için 26.000.-TL.lik yardımın 24.000.-TL.sini GÜLABOĞLU Ailesi yapmıştır. Bu büyük ailenin içinde normal bir işyerinde çalışanlar veya emekli maaşına sahip olanlar olmasına rağmen yine de bu kadar büyük yardımı yörelerinden esirgememişlerdir. İşte bu kadar saygın bir ailedir GÜLABOĞLU Ailesi) bu aile tekrar derneğe kazandırılmalıdır. Üzülerek görmekteyim ki; büyük uğraşlarla derneğin çatısı altına alınan Ortan Köyü darıltılmaktadır. 16 hanelik Ortan Köyü, Pokut’taki Horan Yeri’ne 26.000.-TL yardım etmiştir. Benim mahallem olan 57 hanelik koskoca Konaklar Mahallesi ise 20.000.-TL yardımda bulunmuştur. Bakınız birlikten güç doğar. Bu birliği korumalıyız. Çünkü bu birlik kolay sağlanmamıştır. Biz bu köyü dernek çatısı altına alırken çok ağır eleştirilere de maruz kaldık. Derneği sattınız bile denmesine rağmen bu köyü de derneğin çatısı altına aldıktan sonra birlikte çok güzel işler yaptık ve çok güzel mesafeler aldık. Biz et ve tırnağız. Bu kadar yöresini seven insanların olduğu köyün bir büyüğünün ölüm haberinin bu sitede yayınlanmaması tabii ki haklı olarak köylülerini çok üzmüştür.

Ayrıca, METİN GÜLTAN’ın eleştirisine de katılıyorum. Bizim derneğimiz okul yaptırma derneği değildir. Başka projeler de üretmelidir. Ama 2,5 kişi ile maalesef bunlar olmuyor. Ve derneğimiz umut olma heyecanını yitirmektedir. Yazık!!! Yavaş yavaş ülkemizdeki siyasi partilerin durumuna düşmekteyiz. Koltuklara yapışmaktayız. Hedefsiz ve projesiz nasıl bir gelişme göstereceğiz? Doğrusu merak ediyoruz. Mümkün olduğu kadar ağır eleştiri yapmamaya çalışıyorum ama derneğini seven insanlar olarak gördüğümüz yanlışları yazıp, söylemeliyiz ki yaralar kangren olmadan tedbir alabilelim. Ama bu yazılan yazılardan, yapılan eleştirilerden sıkılıyorsanız bu siteyi kapatırsınız ve bir dahaki seçime kadar bütün bunlardan da kurtulursunuz. Yani kontrolünüzde olan bu siteden bir daha kimse sizi rahatsız edemez. Şunu unutmamakta fayda var: “Bir işi yapmak çok zordur, yıkmaksa çok kolay!!!” ve “Küçük olup bizim olmasın, büyük olup hepimizin olsun…” Yönetmesi zor ve sıkıntılı olsa bile!!!

Saygılarımla…

HALUK SÖNMEZ